la traviata
Günde sadece sabah kahvaltıda 1 yumurta yiyecek olan kişi, 6lı mı, 12li mi, 30lu mu paket yumurta almalı her seferinde? (gün içinde yumurta kullanımı hiç olmayacaktır)30 lu olanların sonlara kalanları 1 ay içerisinde bayatlar mı?En ideali nedir?
Günde sadece sabah kahvaltıda 1 yumurta yiyecek olan kişi, 6lı mı, 12li mi, 30lu mu paket yumurta almalı her seferinde? (gün içinde yumurta kullanımı hiç olmayacaktır)
30 lu olanların sonlara kalanları 1 ay içerisinde bayatlar mı?
En ideali nedir?
30 lu olanların sonlara kalanları 1 ay içerisinde bayatlar mı?
En ideali nedir?
0
12 al dağ başında yaşamıyorsan. bazen yemiyorsun hepsini kalıyor ve bozuluyor.
0
12 iyidir. 6 yetersiz. Her hafta yumurta almayı düşünmeye gerek yok. İki haftada bir alınabilir. 30 da fazla.
0
en ideali organik yumurta almak.
0 koduyla başlayanlar. gerisi hem kanserojen hem kısa ömür garantili.
organikler genelde 8-10'lu oluyor. tüketim ve alışveriş sıklığınıza göre karar verin.
0 koduyla başlayanlar. gerisi hem kanserojen hem kısa ömür garantili.
organikler genelde 8-10'lu oluyor. tüketim ve alışveriş sıklığınıza göre karar verin.
0
12 iyidir .
Arada melemen yapma ihtimalini de hesaba katıyorum.
(Yoksa menemen miydi?:)
Arada melemen yapma ihtimalini de hesaba katıyorum.
(Yoksa menemen miydi?:)
0
15li al? Bazen ben börege, corbaya falan da koyuyorum yani. Krep yapiyorsun gerekiyor, vs. 15 yumurta bi haftada rahat bitiyor.
15li yok mu? Aciktan da olur.
15li yok mu? Aciktan da olur.
0
6 lı slmsk iyidir.haftada 1 illaki markete düşer yolun.yenisini alırsın.çok hesap kitap yapan biri değilsen.
0
0 kod 10’lu alıyorum. Ayrıca hiç 6’lı veya 12’li yumurta görmüyorum piyasada.
0
sanguine
4 sene önceki bir komşumuz bir hevesle çocukları istedi diye bir yavru kedi aldı o senenin sonbaharında. mart ayına gelince kediden sıkıldılar, bize de (bizim bir kedimiz vardı zaten) dediler ki biz aldığımız yere geri bırakacağız. Ben çok üzüldüm zira hala çok küçüktü 4-5 aylık falandı, ve çok sevi
4 sene önceki bir komşumuz bir hevesle çocukları istedi diye bir yavru kedi aldı o senenin sonbaharında. mart ayına gelince kediden sıkıldılar, bize de (bizim bir kedimiz vardı zaten) dediler ki biz aldığımız yere geri bırakacağız. Ben çok üzüldüm zira hala çok küçüktü 4-5 aylık falandı, ve çok sevimliydi. Evdeki kedimiz çok düşmanca davranmasına rağmen eve aldım. Kendim istanbulda okula/işe gidiyordum ev başka bir şehirdeydi. Kardeşim çok arıza çıkardı vs. Her şeye rağmen bırakmadım vazgeçmedim. Arada sahiplendirmeye çalıştım ama isteyen de olmadı.
Çok yaramaz bir kedi, bir arkadaşıma kısa bir süre bırakmıştım o da illallah etmişti. Ama ben çok seviyorum, özellikle geçen sene karantina döneminde evladım gibi oldu. çok şımartıyorum, gelir tabağımdan yemek yer. kapıyı açınca dışarı kaçar. kokladığı her şeyin tadına bakar. her yediğimden içtiğimden veririm. tasmamız var düzenli dışarı çıkarırım.
ekonomik durumum iyileştikçe daha iyi mamalar aldım, isimsiz veteriner mamaları yerine şimdi daha bilindik, önerilen şeyler alıyorum. rastgele yaş mama yerine gimcat'in gourmet'nin falan yaş mamalarını almaya başladım. hatta macun/malt olayını duydum gimcatten mama ararken, onlardan almaya vermeye başladım. suyu s
sürekli pislenmesin diye kedi sebili aldım. ne bileyim düzenli veterinere götürüyorum 6 ayda bir. karma aşısını mutlaka yaptırıyorum her sene. senede bir kez vs tatil dışında asla yalnız bırakmıyorum, kaç kere ev değiştirdim her defasında yanımdaydı, onu istemeyen evlere gitmedim.
diğer yandan çok meraklı dediğim gibi ve kendine de çok güveniyor, 2019-2020 arasında 3 kere aşağı düştü. birisinde bildiğiniz koştu koştu direkt pencereden aşağı atladı birden, yaz ortasında tv izliyorum, sanırım pencerenin kenarına atlayacaktı ama tutturamadı. gecenin 1.inde ataşehirdeki hayvan hastanesine götürdüm taksiyle, kaç kere filmi çekildi eli kırıldı, bekleyelim iyileşmezse ameliyat ederiz dediler iyileşti. sonra çok dikkat ettim, yalnızca kendi olduğum odanın penceresini açtım mesela. yukarıya çıkmaya çalıştığında hep kızdım, dışarı çıkacağım zaman her yeri kapatıp öyle çıktım.
geçen sene iş olmayınca güzel bi rutinimiz olmuştu mart ayından başlayarak, ben yemek hazırlarken mutfağın balkonuna çıkıp etrafı izliyordu ben 20-30 dk içinde işimi bitirince onu da alıp içeri geçiyordum. 3 ay boyunca hiçbir şey olmadı, gitti tam işe başlamadan bir hafta önce gene ben mutfakta hatta bir gözüm de ondayken aşağı düştü, hatta ayaklarını gördüm. indim aşağı aldım, çenesi burnu kanamıştı. bir dişi de kırılmış. bunda da bir şey olmadı şükür, sabahtı hemen götürdüm.
"senin elinde hayvan rezil olmuş" diyebilirsiniz ama açıkçası bundan sonra nasıl diyeyim size şu sıcakta bile asla cam pencere açmıyorum. diğer odaların penceresini açıp içinde bulunduğumuz odanın kapısını kapatıyorum, klimayı açıyorum ya da kediyi bir odaya koyuyorum evi havalandırdıktan sonra tekrar koyuyorum falan.
hatta en son 1 sene önce zemin katta olan bir eve taşındım, balkondan düşme derdi kalmadı. geçen oynuyorum bizimkiyle ağzına baktım bir tane köpek dişi düşmüş, diğeri de zaten kırık. iki tane sağlam kalmış. niye oldu neden oldu ne zaman ve nasıl oldu hiçbir fikrim yok. acayip derecede üzgünüm, yemesinde içmesinde bir sıkıntı yok, dün de veterinere götürdüm ağzında enfeksiyon yok bu diş daha önce düşmüş yeni bi olay değil dedi. kedi normal. ama ben dişinin olmamasına baya kafayı taktım, dünden beri kedi diş implantını araştırıyorum. birkaç yerle konuştum ama hepsi istanbul dışı, yarın kadıköyde bi veteriner diş kliniğine götürücem. kırık olan dişine de taktım onu da göstericem çürümesin ya da dolgu falan yapılması gerekiyosa.
balkonumuza her gün 5-6 kedi geliyor onlara mama veriyorum, birbirleriyle o kadar kavga ediyorlar dişleri sapasağlam, bembeyaz, tam. yani ağlayacam nerdeyse bu hayvan dışarıda kalsaydı ben hiç almasaydım daha mı iyi olurdu, ben kötülük mü ediyorum. ne yapmalıyım bilmiyorum, sözde ev kedisi ama iki tane köpek dişi kaldı sağlam.
Çok yaramaz bir kedi, bir arkadaşıma kısa bir süre bırakmıştım o da illallah etmişti. Ama ben çok seviyorum, özellikle geçen sene karantina döneminde evladım gibi oldu. çok şımartıyorum, gelir tabağımdan yemek yer. kapıyı açınca dışarı kaçar. kokladığı her şeyin tadına bakar. her yediğimden içtiğimden veririm. tasmamız var düzenli dışarı çıkarırım.
ekonomik durumum iyileştikçe daha iyi mamalar aldım, isimsiz veteriner mamaları yerine şimdi daha bilindik, önerilen şeyler alıyorum. rastgele yaş mama yerine gimcat'in gourmet'nin falan yaş mamalarını almaya başladım. hatta macun/malt olayını duydum gimcatten mama ararken, onlardan almaya vermeye başladım. suyu s
sürekli pislenmesin diye kedi sebili aldım. ne bileyim düzenli veterinere götürüyorum 6 ayda bir. karma aşısını mutlaka yaptırıyorum her sene. senede bir kez vs tatil dışında asla yalnız bırakmıyorum, kaç kere ev değiştirdim her defasında yanımdaydı, onu istemeyen evlere gitmedim.
diğer yandan çok meraklı dediğim gibi ve kendine de çok güveniyor, 2019-2020 arasında 3 kere aşağı düştü. birisinde bildiğiniz koştu koştu direkt pencereden aşağı atladı birden, yaz ortasında tv izliyorum, sanırım pencerenin kenarına atlayacaktı ama tutturamadı. gecenin 1.inde ataşehirdeki hayvan hastanesine götürdüm taksiyle, kaç kere filmi çekildi eli kırıldı, bekleyelim iyileşmezse ameliyat ederiz dediler iyileşti. sonra çok dikkat ettim, yalnızca kendi olduğum odanın penceresini açtım mesela. yukarıya çıkmaya çalıştığında hep kızdım, dışarı çıkacağım zaman her yeri kapatıp öyle çıktım.
geçen sene iş olmayınca güzel bi rutinimiz olmuştu mart ayından başlayarak, ben yemek hazırlarken mutfağın balkonuna çıkıp etrafı izliyordu ben 20-30 dk içinde işimi bitirince onu da alıp içeri geçiyordum. 3 ay boyunca hiçbir şey olmadı, gitti tam işe başlamadan bir hafta önce gene ben mutfakta hatta bir gözüm de ondayken aşağı düştü, hatta ayaklarını gördüm. indim aşağı aldım, çenesi burnu kanamıştı. bir dişi de kırılmış. bunda da bir şey olmadı şükür, sabahtı hemen götürdüm.
"senin elinde hayvan rezil olmuş" diyebilirsiniz ama açıkçası bundan sonra nasıl diyeyim size şu sıcakta bile asla cam pencere açmıyorum. diğer odaların penceresini açıp içinde bulunduğumuz odanın kapısını kapatıyorum, klimayı açıyorum ya da kediyi bir odaya koyuyorum evi havalandırdıktan sonra tekrar koyuyorum falan.
hatta en son 1 sene önce zemin katta olan bir eve taşındım, balkondan düşme derdi kalmadı. geçen oynuyorum bizimkiyle ağzına baktım bir tane köpek dişi düşmüş, diğeri de zaten kırık. iki tane sağlam kalmış. niye oldu neden oldu ne zaman ve nasıl oldu hiçbir fikrim yok. acayip derecede üzgünüm, yemesinde içmesinde bir sıkıntı yok, dün de veterinere götürdüm ağzında enfeksiyon yok bu diş daha önce düşmüş yeni bi olay değil dedi. kedi normal. ama ben dişinin olmamasına baya kafayı taktım, dünden beri kedi diş implantını araştırıyorum. birkaç yerle konuştum ama hepsi istanbul dışı, yarın kadıköyde bi veteriner diş kliniğine götürücem. kırık olan dişine de taktım onu da göstericem çürümesin ya da dolgu falan yapılması gerekiyosa.
balkonumuza her gün 5-6 kedi geliyor onlara mama veriyorum, birbirleriyle o kadar kavga ediyorlar dişleri sapasağlam, bembeyaz, tam. yani ağlayacam nerdeyse bu hayvan dışarıda kalsaydı ben hiç almasaydım daha mı iyi olurdu, ben kötülük mü ediyorum. ne yapmalıyım bilmiyorum, sözde ev kedisi ama iki tane köpek dişi kaldı sağlam.
0
Bir kedi ne ister?
Mama, su, temiz tuvalet, sevgi ve güvende hissetmek.
Bu kadar. Sahiden başka hiçbir şey yok.
Verdiğiniz mamanın kalitesi falan inanın onun çok umrunda değil. Bizler sadece paylaştığımız hayat mümkün olduğunca sağlıklı ve uzun olsun diye iyi mamalar alıp veriyoruz kedilerimize.
Köpek dişi hakkında bir bilgi, onu veteriner görmeli. Bizim başımıza geldiinde veteriner ucu birazcık kırılsa dahi dişin tamamının alınması gerektiğini çünkü kedilerde diş sinirinin dişin en ucuna kadar uzandığını ve en ufak kırıkta dahi sinirlerin dışarı çıkacağını söylemişti. Kedilerde dolgu falan yok yani, o dişi alacaklar.
Onun dışında diş fırçalamayı deneyebilirsiniz. Yapın hatta bunu. Bebekler için kullanılan parmak diş fırçalarını kullanıyoruz biz, özel bir diş macunu da var. Günde bir defa fırçalıyoruz. Tercihen mamasını yedikten bir 15-20 dk sonra.
Mama, su, temiz tuvalet, sevgi ve güvende hissetmek.
Bu kadar. Sahiden başka hiçbir şey yok.
Verdiğiniz mamanın kalitesi falan inanın onun çok umrunda değil. Bizler sadece paylaştığımız hayat mümkün olduğunca sağlıklı ve uzun olsun diye iyi mamalar alıp veriyoruz kedilerimize.
Köpek dişi hakkında bir bilgi, onu veteriner görmeli. Bizim başımıza geldiinde veteriner ucu birazcık kırılsa dahi dişin tamamının alınması gerektiğini çünkü kedilerde diş sinirinin dişin en ucuna kadar uzandığını ve en ufak kırıkta dahi sinirlerin dışarı çıkacağını söylemişti. Kedilerde dolgu falan yok yani, o dişi alacaklar.
Onun dışında diş fırçalamayı deneyebilirsiniz. Yapın hatta bunu. Bebekler için kullanılan parmak diş fırçalarını kullanıyoruz biz, özel bir diş macunu da var. Günde bir defa fırçalıyoruz. Tercihen mamasını yedikten bir 15-20 dk sonra.
0
Şeyi kaçırdım mı ben? Zemin kata filan taşınmak yerine pencerelere kedi sinekliği taktırmak ve kedinin düşmesini önlemek daha kolay bi yöntem değil mi ?
0
Kedinin üç kere düşmesi evet ihmal. Ama o sizin bahçeye gelen gördüğünüz dişleri güzel kedilerin ömrü bayağı kısa. Siz yaşamlarının çok kısa bölümüne tanık olduğunuz beş kedilik gruptan büyük çıkarımlarda bulunuyorsunuz.
0
File taktırmanız şart kedi bu kuş görmesiyle atlaması bir olur ki düşmüş kaç kere. Para harcamakla iyi bakılmıyor. Sorumluluk sahibi olmalısınız. Dışarıya kaçırmayın, pencerelere file yaptırın ayrıca her gördüğünü yemesin. Mamaları yeterli. Fast food gibi zararlı insan yiyeceklerinin çoğu (ev yemeği de olsa)
Kötü bakıyorsunuz diyemem. Ama ideal değil.
Kötü bakıyorsunuz diyemem. Ama ideal değil.
0
Bence çok güzel, çok özverili bakıyorsunuz. Kedinizin de sizinle gayet mutlu olduğuna eminim. Benim kedim de birkaç sefer camdan düştü. Şansımıza bir şey olmadı, artık yaklaşmamayı atlamamayı öğrendi. Siz ona uyum sağlıyorsunuz, o da size uyum sağlıyor zamanla. Herhangi bir ihmaliniz veya hatanız olduğunu düşünmüyorum. Herkeste oluyor böyle şeyler. Hatta maalesef ne kadar titiz bakılırsa o kadar çok iş geliyor başlarına.
0
pencerelere file, tel +1
şanslısınız ki düşünce birşey olmamış, bundan sonrası için dikkatli olup camlara tel yaptırmalısınız. iyi bakmıyorsunuz ancak vicdanlısınız. mama yiyorsa diş konusuna çok takılmayın, olan olmuş artık. bu arada kediniz evde olduğu için çok şanslı, sizinle uzun yıllar geçirecek, balkona gelen kediler maalesef o kadar şanslı olmuyor. ortalama ömürleri 2-3 yıl, çok acı.
şanslısınız ki düşünce birşey olmamış, bundan sonrası için dikkatli olup camlara tel yaptırmalısınız. iyi bakmıyorsunuz ancak vicdanlısınız. mama yiyorsa diş konusuna çok takılmayın, olan olmuş artık. bu arada kediniz evde olduğu için çok şanslı, sizinle uzun yıllar geçirecek, balkona gelen kediler maalesef o kadar şanslı olmuyor. ortalama ömürleri 2-3 yıl, çok acı.
0
Yani bunun bir tik fazlasi hayvan dovmek oluyor herhalde.
4 kere kedi dusurmek nedir, rekor mu deniyorsun :)
Yediginden vermek de hata zaten.
4 kere kedi dusurmek nedir, rekor mu deniyorsun :)
Yediginden vermek de hata zaten.
0
tek kelime söyleyemiyorum, düşmesini engelleyememek tamamen benim suçum, neden bu kadar göz göre göre oldu denirse, evde tek yaşamıyordum, başkasının eviydi. sineklik taktırmak istedim bi şey olmaz ben çok kedi baktım hiçbiri düşmedi dedi, biraz iradem bağlandı. kendi evimde yalnız yaşıyor olsaydim ilk düşmesinden sonra muhtemelen her türlü önlemi alır taktırırdım.
0
Neyse olur oyle :)
Bizim komsu da sokakta kediler usumesin diye kapali otoparka alistirdi.
1 tanesini otomatik kapi telef etti, digerleri de hergun teker altindan zor kaciyor.
Bazen fikir almak iyidir :)
Bizim komsu da sokakta kediler usumesin diye kapali otoparka alistirdi.
1 tanesini otomatik kapi telef etti, digerleri de hergun teker altindan zor kaciyor.
Bazen fikir almak iyidir :)
0
Maalesef kötü bakıyorsun. Ama düzeleceğine eminim çünkü merhametli birine de benziyorsun.
0
ilgeru
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?teşekkürler.
bir tane zaman makinesi icat edildi diyelim. sizi de orta çağ veya daha öncesine, istediğiniz bir yere (coğrafi konum olarak), zamana, tam da şu anki halinizle gönderiyor. gitmek ister miydiniz? isterseniz, nereye ve neden gitmek isterdiniz? istemiyorsanızsa da neden gitmek istemezdiniz?
teşekkürler.
teşekkürler.
0
Valla tarihi dönemleri, onları okumayı falan severim de geri dönüş imkanı yoksa hayatta gitmezdim sanırım. Bu kadar rahata, imkana alışmışken gidip her şeyden feragat etmek zor. Hani bilsem ki huzur ve mutluluk olacak neyse de saçma sapan krallıklar dönemlerine, çok kötü yaşam koşullarına, değişik savaş olaylarına falan girmenin pek huzurlu yanı yok.
Haa olay turistik gezi tarzındaysa yani geri dönüş varsa o zaman olur. Onun dışında video oyunlarinda, kitaplarda, filmlerde okumak/izlemek ve yalandan "keşke o zamanlarda yaşasak" geyiğini yapmak yeter bana.
Haa olay turistik gezi tarzındaysa yani geri dönüş varsa o zaman olur. Onun dışında video oyunlarinda, kitaplarda, filmlerde okumak/izlemek ve yalandan "keşke o zamanlarda yaşasak" geyiğini yapmak yeter bana.
0
Geri dönüş imkani olsa sadece görmek icin giderdim. Misal antik yunan vs olabilir.
Ama orada kalmak istemezdim. Tahminen gripten bile olurduk artik birak baska hastaliklari. Onun dışında cani isteyen kisi kılıçtan gecirip giderdi. Gerek yok.
Ama orada kalmak istemezdim. Tahminen gripten bile olurduk artik birak baska hastaliklari. Onun dışında cani isteyen kisi kılıçtan gecirip giderdi. Gerek yok.
0
Haci piramitler donemine kesin gitmek isterdim. Siz bunlari nasil yaptiniz kurban olduklarim deme firsatim olurdu o yuce insanlara.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Antik Roma zamanlarında (10-100 arası falan) Güney İtalya (Magna Graecia) muhtemelen dünyada yaşanabilecek gelmiş geçmiş en iyi yermiş. Oraya gitmek isterdim.
Savaş yok, hastalık yok, stres yok, her şeyin en iyisini yiyip içebiliyorsun. Köleleri saymazsan günlük ortama çalışma süresi en fazla 6 saat. Mis gibi.
Teknolojiyi çok iyi bir şey zannediyoruz ama aslında bireysel hayatımıza katkısı sınırlı. Daha çok toplumsal bir işlevi var. İşte 8 milyar insan yaşayabiliyor dünyada mesela (eskiden yaşayamazdı), ama ortalama bir Roma vatandaşından daha az kalori ve daha az protein alabiliyor şu an ortalama bir insan. Daha kötü şartlarda yaşıyor yani.
Tıp konusunda da benzer bir durum var. Eski çağlarda "ortalama yaşam süresi" kısa, ama sebebi bebek ölümü. İnsan bebeği, insan sonradan iki ayaklı bir canlı olmaya karar verdiği için, olması gerekenden çok daha erken doğuyor, bu yüzden de ilk bir kaç yılda ölüm riski çok yüksek. Modern tıp bunu çözdü. Ama bebek ölümlerini çıkardığın zaman 2000 yılda en fazla 10 yıllık bir ilerleme var. Günümüzde bir sürü insanın ömrünün son yıllarını hastane koridorlarına geçirdiğini düşününce o kadar da değmiyor gibi geliyor bana.
Savaş yok, hastalık yok, stres yok, her şeyin en iyisini yiyip içebiliyorsun. Köleleri saymazsan günlük ortama çalışma süresi en fazla 6 saat. Mis gibi.
Teknolojiyi çok iyi bir şey zannediyoruz ama aslında bireysel hayatımıza katkısı sınırlı. Daha çok toplumsal bir işlevi var. İşte 8 milyar insan yaşayabiliyor dünyada mesela (eskiden yaşayamazdı), ama ortalama bir Roma vatandaşından daha az kalori ve daha az protein alabiliyor şu an ortalama bir insan. Daha kötü şartlarda yaşıyor yani.
Tıp konusunda da benzer bir durum var. Eski çağlarda "ortalama yaşam süresi" kısa, ama sebebi bebek ölümü. İnsan bebeği, insan sonradan iki ayaklı bir canlı olmaya karar verdiği için, olması gerekenden çok daha erken doğuyor, bu yüzden de ilk bir kaç yılda ölüm riski çok yüksek. Modern tıp bunu çözdü. Ama bebek ölümlerini çıkardığın zaman 2000 yılda en fazla 10 yıllık bir ilerleme var. Günümüzde bir sürü insanın ömrünün son yıllarını hastane koridorlarına geçirdiğini düşününce o kadar da değmiyor gibi geliyor bana.
0
kesinlikle yaşamak istemezdim. hukukun olmadığı; klimanın, kombinin, cep telefonunun, internetin, buzdolabının, otomobilin, metronun, uçağın, prezervatifin, aşının, hijyenik pedin, röntgen cihazının, modern tıbbın olmadığı; ırkçılığın ve dinciliğin had safhada olduğu, 5-10 yılda bir büyük savaşların olduğu dönemlerde asla yaşamak istemezdim
günümüz insanı bu yüzyılda yaşamanın ne büyük şans olduğunun farkında değil.
günümüz insanı bu yüzyılda yaşamanın ne büyük şans olduğunun farkında değil.
0
Tardis koruması altında gideceksem bir süreliğine olabilir. Yoksa hayır. Orta çağda infant mortality rate bir yaş altı bebekler için %30, yedi yaş öncesi içinse %50 falandı. Antibiyotik yok, penisilin yok, aşılama yok ve dünyayı kıtlıklar, savaşlar, hastalıklar ve yobazlık kavuruyor.
Kadın desen adı yok. Soylularda dahi yok. Doğum gibi doğal bir mefhum bile bir tür kirlilik, günahların bedelini ödeme olarakbgörülüyor bazı yerlerde ve izolasyona alınıyor bu sebeple kadın.
Merci ama almayayım.
Kadın desen adı yok. Soylularda dahi yok. Doğum gibi doğal bir mefhum bile bir tür kirlilik, günahların bedelini ödeme olarakbgörülüyor bazı yerlerde ve izolasyona alınıyor bu sebeple kadın.
Merci ama almayayım.
0
Tabii ki isterdim. Tanrı olacak olmam bir yana, çok daha iyi bir yer haline getirebilirdim dünyayı bence.
Şey sorgulamıştık eski sevgililerimden biri ile; ilk çağlara tek başıma hiçbir kaynak olmadan gitsem nereye kadar getirebilirdik dünyayı diye.
Elektronikler olsun, bilgisayarlar olsun 1950'lere kadar falan gelebiliyorum, fena durumda değilim. Gidip madenini kazıp işleyip basit çipler yapabilirim.
Tıp konusunda çok bilgim yok ama yine de genel kültür ve 21.yy common sense'i ile bence 1920'lere 30'lara falan gelebilirdim.
Tabii bu yanımda hiçbir şey götüremediğim koşuluna dayanıyor. Bir tane kitap götürme hakkım varsa 21. yy'ın entertainment dışında tüm imkanlarına kavuşurdum zaten.
Gitsem hem hayat kalitem inanılmaz artardı bence, zaten 40 yaşında emekli olup villa yaptırıp tüm gün denizde yüzüp bahçemde tavşan besleme hayalim var; gittiğim yerde de yapabilirim bunu.
Şey sorgulamıştık eski sevgililerimden biri ile; ilk çağlara tek başıma hiçbir kaynak olmadan gitsem nereye kadar getirebilirdik dünyayı diye.
Elektronikler olsun, bilgisayarlar olsun 1950'lere kadar falan gelebiliyorum, fena durumda değilim. Gidip madenini kazıp işleyip basit çipler yapabilirim.
Tıp konusunda çok bilgim yok ama yine de genel kültür ve 21.yy common sense'i ile bence 1920'lere 30'lara falan gelebilirdim.
Tabii bu yanımda hiçbir şey götüremediğim koşuluna dayanıyor. Bir tane kitap götürme hakkım varsa 21. yy'ın entertainment dışında tüm imkanlarına kavuşurdum zaten.
Gitsem hem hayat kalitem inanılmaz artardı bence, zaten 40 yaşında emekli olup villa yaptırıp tüm gün denizde yüzüp bahçemde tavşan besleme hayalim var; gittiğim yerde de yapabilirim bunu.
0
Bi 10 yıl geriye gidip kariyer değişikliği yapabilsem çok yeterli. Onun dışında günümüzde bile kadın olarak özgürlük zorken asla gitmek istemem daha da geriye hangi coğrafya olursa olsun.
0
sınırsız kullanabileceğim bi makinem olsa turistik gezi gibi değişik yer zamanlara gidip gelirdim ama asla kalıcı kalmam.
Hangi yılda doğmak istersen deseler 2980 derim. Hem 1000 sene sonrada yaşardım hem de milenyuma geçişi net kutlayabileceğim bir yaşta olurdum :d son milenyum geçişinde 4 yaşında olduğum için üzgünüm biraz dhshsd
ben kesinlikle gelecekte yaşamak isterdim yani
Hangi yılda doğmak istersen deseler 2980 derim. Hem 1000 sene sonrada yaşardım hem de milenyuma geçişi net kutlayabileceğim bir yaşta olurdum :d son milenyum geçişinde 4 yaşında olduğum için üzgünüm biraz dhshsd
ben kesinlikle gelecekte yaşamak isterdim yani
0
kesinlikle istemezdim ama beni asıl meraklandıran şey 100-200 sene sonra o tarihlerde yaşayan insanların bugünlere bakıp '' kesinlkle dönmek istemezdim, x bile yok '' diyecek olması muhtemelen.
dünyanın 300-400 sene sonraki halini görmek isterdim :(
dünyanın 300-400 sene sonraki halini görmek isterdim :(
0
Romantik bir sekilde evet, rasyonel bir sekilde hayir.
20 yasimda gripten olmek veya birilerinin kolesi olmak istemem sahsen.
20 yasimda gripten olmek veya birilerinin kolesi olmak istemem sahsen.
0
bir bakıp çıkardım antik romaya kuş bakışı. sonra geleceğe gitmek isterdim 2500ler 3000ler. ara dönemde yaşadığım için üzülüyorum. ya geçmişte ya gelecekte yaşamalıydım. şuan sahip olduğumuz teknoloji ara bir teknoloji ve dünya daha neler görecek heyecanlanıyorum. sırf daha çok şey görmek arzusundan 150 yıl yaşamak istiyorum
0
yazdonumu
Nedir? Sözlükteki en sevilen pis koku başlığında millet oje,tiner,benzim falan yazıp beşiktaşlı olduğum için sevmiyorum vs. yazmış. Mevzu ne tam olarak
Nedir? Sözlükteki en sevilen pis koku başlığında millet oje,tiner,benzim falan yazıp beşiktaşlı olduğum için sevmiyorum vs. yazmış. Mevzu ne tam olarak
0
diğer takımlar beşiktaş taraftarının hayalci yönünü aşağılamak için tinerci diyorlar özetle, en ucuz kafa yapan madde de tiner olduğu için bir de alt kültür üzerinden aşağılamaya çalışıyorlar fakat gördüğün gibi beşiktaşlılar bu tinerci lakabını benimseyip sahiplenip bu sarkazmı boşa düşürüyor :)
beşiktaş taraftar profili olarak alt orta kültürü severek benimser işçidir esnaftır tinercidir sokaktır
edit: ben güzellediğim için maça gelmiyor sosyoloji bu, yüksek tipler formula 1 izleyebilir
beşiktaş taraftar profili olarak alt orta kültürü severek benimser işçidir esnaftır tinercidir sokaktır
edit: ben güzellediğim için maça gelmiyor sosyoloji bu, yüksek tipler formula 1 izleyebilir
0
Covidden önce beşiktaş maçında kale arkasında buram buram tiner kokusu alıyordum. Önümdeki çocuktan geliyormuş biri gitmiş şikayet etmiş polis geldi çıkardı, biletsizmiş zaten bi şekilde kapıdaki polislerden geçmiş.
Özetle beşiktaşın gerçekten tinerci taraftar kitlesi var.
Özetle beşiktaşın gerçekten tinerci taraftar kitlesi var.
0
Beşiktaş taraftar grubu çarşı içinde tinerci tayfa vardır. Azdır çoktur orası ayrı ama semtin tinercileri de dahil olur o gruba, bu yüzden öyle deniyor.
0
Beşiktaş maçına gittiğinizde bu tip neden yaşadığı belli olmayan tinercilerle hapçılarla karşılaşma olasılığınız çok yüksektir. Maç izlerken karşılaşmasanız ya otobüste ya vapurda ya da sokakta yürürken kendi halindeki insanlara salça olurken görürsünüz.
Bunlar İnönü'ye yürüyerek 20 dakikalık mesafede senelerde oturmama rağmen maça gitmeme sebeplerimdendir. Bu düşük tiplerin "alt kültür ehehe" diye güzellenmesi yüzünden artık orta direk taraftar maça gitmiyor.
Bunlar İnönü'ye yürüyerek 20 dakikalık mesafede senelerde oturmama rağmen maça gitmeme sebeplerimdendir. Bu düşük tiplerin "alt kültür ehehe" diye güzellenmesi yüzünden artık orta direk taraftar maça gitmiyor.
0
Bence biraz Beşiktaş Çarşı ile ilgili. Çarşı derken taraftar grubundan bahsetmiyorum, semtten bahsediyorum. Bir BJK maçı öncesi bir gidin. Herkes, istisnasız herkes demlenir :D
Dünyanın en güzel semti yemin ederim.
Dünyanın en güzel semti yemin ederim.
0
tunaktunaktun
gecen hafta okula ogretmenleri morkie cinsi kopek getirmis. bizim delikanli da 2 gundur yemiyo icmiyo depresyona girdi. benim ne alacakmaddi gucum ne de bakacak sabrim ve zamanim var.oglum sanki karasevdaya tutulmus gibi.zaten kardesi de alerjik bunye. evde kopekbizi cok olumsuz etkiler. ne diym nap
gecen hafta okula ogretmenleri morkie cinsi
kopek getirmis. bizim delikanli da 2 gundur
yemiyo icmiyo depresyona girdi. benim ne alacak
maddi gucum ne de bakacak sabrim ve zamanim var.
oglum sanki karasevdaya tutulmus gibi.
zaten kardesi de alerjik bunye. evde kopek
bizi cok olumsuz etkiler. ne diym napiym
bilemedim. sokakta degil evde beslemek istiyor.
kopek getirmis. bizim delikanli da 2 gundur
yemiyo icmiyo depresyona girdi. benim ne alacak
maddi gucum ne de bakacak sabrim ve zamanim var.
oglum sanki karasevdaya tutulmus gibi.
zaten kardesi de alerjik bunye. evde kopek
bizi cok olumsuz etkiler. ne diym napiym
bilemedim. sokakta degil evde beslemek istiyor.
0
Şu an çok önemli bir aşamadasınız ikiniz de. Şimdi sözünü dinlettin dinlettin. Dinletemez de ona teslim olursan sonraki her isteğinde aynı taktiği kullanacak ve seni her seferinde yenecek, böylece gittikçe doyumsuz bir insan olacak, kifayetsiz muhteris olacak.
Yapacağın tek şey sakin ve kararlı bir "hayır" demek ve o vazgeçinceye kadar aynı sükumet ve kararlılığı sürdürmek. Öfke yok, gevşemek yok. Sen hayır dediğinde bunu delemeyeceğini ve bunu asla sebepsiz, keyfi, onun kötülüğüne yapmadığını öğrenecek. Ama dem bu demdir derler ya, aynen öyle, şimdi öğrendi öğrendi. Yoksa bunun telafisi nerdeyse yok.
Yapacağın tek şey sakin ve kararlı bir "hayır" demek ve o vazgeçinceye kadar aynı sükumet ve kararlılığı sürdürmek. Öfke yok, gevşemek yok. Sen hayır dediğinde bunu delemeyeceğini ve bunu asla sebepsiz, keyfi, onun kötülüğüne yapmadığını öğrenecek. Ama dem bu demdir derler ya, aynen öyle, şimdi öğrendi öğrendi. Yoksa bunun telafisi nerdeyse yok.
0
Çocuklar her şeyi anlayabiliyorlar. Yani, maddi gücünüzün yetmeyeceğini ve kardeşinin alerjik olduğunu söylediğiniz zaman bunu anlayabilir. Şayet hala ısrar ediyorsa 1bir1bir1'in dediği noktaya geliyorsunuz.
Olmaz diyip kestirip atmak yerine neden olmaz dediğinizi açıklayın ve bir alternatif sunun.
"bu ev senin olduğu kadar kardeşinin de evi. onun sağlığı son derece önemli ve bu evde rahatça, sağlıkla yaşayabilmeli. üstelik köpeğin giderlerine ayırabilecek paramız yok çünkü o kadar para kazanmıyoruz.
ileride kendi evinde, kendi paranı kazanırken bir köpek edinebilirsin. şimdi istersen seni zaman zaman barınaklara götürelim, orada sev. sokak köpekleri için mama alalım, her gün bir kap mama koy kapının önüne ancak şu an için bununla yetinmek zorundasın"
vs. vs.
Olmaz diyip kestirip atmak yerine neden olmaz dediğinizi açıklayın ve bir alternatif sunun.
"bu ev senin olduğu kadar kardeşinin de evi. onun sağlığı son derece önemli ve bu evde rahatça, sağlıkla yaşayabilmeli. üstelik köpeğin giderlerine ayırabilecek paramız yok çünkü o kadar para kazanmıyoruz.
ileride kendi evinde, kendi paranı kazanırken bir köpek edinebilirsin. şimdi istersen seni zaman zaman barınaklara götürelim, orada sev. sokak köpekleri için mama alalım, her gün bir kap mama koy kapının önüne ancak şu an için bununla yetinmek zorundasın"
vs. vs.
0
klasik taktik şu: 6 ay (ya da 1 sene) boyunca her gün sabah erkenden kalkıp; sabah akşam x km yürüyüş yapacaksa kendi kendine; odasını toplarsa evin çöplerini atarsa falan tamam alırız demek.
genelde ikinci haftada pes ediyormuş çocuklar.
ama kardeşinin durumunu, maddi durumu falan açıklarsanız şimdiden; anlayacağını düşünüyorum.
genelde ikinci haftada pes ediyormuş çocuklar.
ama kardeşinin durumunu, maddi durumu falan açıklarsanız şimdiden; anlayacağını düşünüyorum.
0
aguen in dediği gibi çocuklar genelde 2. haftada pes eder -olmadı 4. hafta hiç olmadı 6. ayda- ama alınan o köpeğin -hele de yetişkin yada genç ise- başka bir eve gittiğinde yaşayacağı travma ne olacak?
çocuk istedi diye köpek alınmaz, köpek çok büyük bir sorumluluk, 3. bir çocuğunuz olacak ve asla büyümeyecek. üzerine mama giderlerini, hastalandığında veteriner giderlerini, senelik aşı giderlerini, dökülen tüyleri düşünün. kardeşinin alerjisine gelmedim daha.
@1bir1bir1 ve @konusma ben konusuyorum daha bitirmedim güzel noktalara parmak basmış. çocuk neden olamayacağını anlar ama istemeye devam eder çünkü çocuktur, kendi istekleri dünyanın gerçeklerinden daha önemlidir. tavsiye edildiği gibi kati ve kesin bir dille neden olamayacağını da açıklayarak bu isteğin önüne geçin. bunu yaparken de sokak hayvanlarına kanalize ederseniz ilgisini duyarlı bir çocuk yetiştirmiş olursunuz. ek olarak geleceği için de bir şekillenme aracı olabilir, veterinerlik vs gibi.
çocuk istedi diye köpek alınmaz, köpek çok büyük bir sorumluluk, 3. bir çocuğunuz olacak ve asla büyümeyecek. üzerine mama giderlerini, hastalandığında veteriner giderlerini, senelik aşı giderlerini, dökülen tüyleri düşünün. kardeşinin alerjisine gelmedim daha.
@1bir1bir1 ve @konusma ben konusuyorum daha bitirmedim güzel noktalara parmak basmış. çocuk neden olamayacağını anlar ama istemeye devam eder çünkü çocuktur, kendi istekleri dünyanın gerçeklerinden daha önemlidir. tavsiye edildiği gibi kati ve kesin bir dille neden olamayacağını da açıklayarak bu isteğin önüne geçin. bunu yaparken de sokak hayvanlarına kanalize ederseniz ilgisini duyarlı bir çocuk yetiştirmiş olursunuz. ek olarak geleceği için de bir şekillenme aracı olabilir, veterinerlik vs gibi.
0
goodyes
En çok kullanılan markalar listesi yapmam gerekiyor, kedisi olupta bu duyuruyu görenler cevap verirse çok memnun olurum. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim
En çok kullanılan markalar listesi yapmam gerekiyor, kedisi olupta bu duyuruyu görenler cevap verirse çok memnun olurum. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim
0
Ever Clean kullanıyoruz ama geçen gün başka bir marka almak zorunda kaldım çünkü ellerinde kalmamıştı. Brexit'ten sonra bir daha bulamamaktan korkuyorum.
0
everclean üst segment, onun bir altında reflex aktif carbonlu var, yeşil olanı kullandım gayet iyi.
0
temizmama'nınkini alıyordum, lindo cat'e geçtim.
beş kedim var, memnunum.
beş kedim var, memnunum.
0
Tochinoshin
Arifoğlu gül suyu aldım. İçinde sadece gül suyu olduğu yazıyor.Sözlükte yağsız ucuz gül sularının kokusunun yapay olduğu yazılmış ve bir sürü kimyasal katılıyormuş. Böyle bir şey mümkün mü?Yağı alınmamış gül suyu kullanın diyorlar da ben bunu 10 liraya aldım onlar 100 lira. Hiç kullanmamak mı lazım
Arifoğlu gül suyu aldım. İçinde sadece gül suyu olduğu yazıyor.
Sözlükte yağsız ucuz gül sularının kokusunun yapay olduğu yazılmış ve bir sürü kimyasal katılıyormuş. Böyle bir şey mümkün mü?
Yağı alınmamış gül suyu kullanın diyorlar da ben bunu 10 liraya aldım onlar 100 lira. Hiç kullanmamak mı lazım acaba?
Sözlükte yağsız ucuz gül sularının kokusunun yapay olduğu yazılmış ve bir sürü kimyasal katılıyormuş. Böyle bir şey mümkün mü?
Yağı alınmamış gül suyu kullanın diyorlar da ben bunu 10 liraya aldım onlar 100 lira. Hiç kullanmamak mı lazım acaba?
0
o kadar pahalı değil ya? Kiz arkadaşım da alıyordu maks 45-50 liraydı sanırım. Gülbirlik miydi neydi güzel diyordu ve yüzde 1 milyar doğalmış.
0
Gülbirlik ve onun bir markası olan rosense kullanın, ısparta markalaridir ve piyasada daha iyisi olacağını sanmıyorum
0
www.hepsiburada.com
İşini hakkı ile yapan gülçiçek aroma firmasında 1 ml'in fiyatı bu. Buradan pay biçebilirsiniz elinizdeki ürünün yapay mı gerçek mi olduğuna. Yani sizde 100 ml'lik bir ürün varsa içinde 1 ml bile gülyağı olma şansı ne kadardır?
İşini hakkı ile yapan gülçiçek aroma firmasında 1 ml'in fiyatı bu. Buradan pay biçebilirsiniz elinizdeki ürünün yapay mı gerçek mi olduğuna. Yani sizde 100 ml'lik bir ürün varsa içinde 1 ml bile gülyağı olma şansı ne kadardır?
0
Gül suyu ve gül yağı farklı şeyler.
Gül yağı, gül yapraklarının özel bir işlemle yağının alınmasıyla elde edilir ve bu işlem için kilolarca gül yaprağı gereklidir. Hatta ben söyleyeyim, sadece bir kilo gül yağı için en az 3500 kilo gül yaprağı kullanılır. Bu yağı elde ederken ortaya çıkacak "aromatik su" yani halk arasındaki adıyla gül suyu, yaklaşık olarak 500-600 litreyi bulur.
Çiçeğin ya da meyvenin hassasiyetine göre kullanılan işlem de değişiklik gösterir. Mesela yasemin çiçeği, gül çiçeği gibi hassas çiçeklerin yağları "enfleurage" denilen oldukça pahalı bir işlemle elde edilir.
Herhangi bir şeyin yağı bu sebeple pahalıdır. Aktarlarda satılan ve 25-30 liraya aldığınız kayısı çekirdeği yağı, avokado yağı, biberiye yağı, vs gibi bilimum yağlar içlerinde büyük oranda ayçiçek yağı ya da başka ucuz yağlar barındırırlar.
Aktara, eczaneye girdiğinizde "abicim, ablacım, bu yağlar katkısızdır, doğaldır, %100'dür" falan deseler de, bilin ki ortada katkısız olan tek şey attıkları yalanlardır. Bunu diyen kişiden uzaklaşın çünkü bilin ki sizi ayakta sevmeye çalışıyordur.
15 ml yağ çıkarabilmek için kilolarca o meyveden, bitkiden, çekirdekten kullanmanız gerekir. Kayısının kilosu bahçeden gidip aldığınızda beş lirayken, 15 ml kayısı yağı alabilmek için belki 100 kilo meyve kullanacak adamın, tutup da onun yağını 30 liradan satmasına imkan yok.
Sorunuza gelirsek, evet yağı alınmamış gül suyu pahalıdır çünkü maliyeti pahalıdır. Gül suyu, katkısız olsa da ucuzdur çünkü maliyeti ucuzdur. Gerçek gül yağını alabilirsiniz. Gül suyunu da ayrıca kullanabilirsiniz.
Ben gül yağını kremlerimin içine karıştırırım, direkt cilde uygulayacağınız bir yağ değil zira.
Gül yağı, gül yapraklarının özel bir işlemle yağının alınmasıyla elde edilir ve bu işlem için kilolarca gül yaprağı gereklidir. Hatta ben söyleyeyim, sadece bir kilo gül yağı için en az 3500 kilo gül yaprağı kullanılır. Bu yağı elde ederken ortaya çıkacak "aromatik su" yani halk arasındaki adıyla gül suyu, yaklaşık olarak 500-600 litreyi bulur.
Çiçeğin ya da meyvenin hassasiyetine göre kullanılan işlem de değişiklik gösterir. Mesela yasemin çiçeği, gül çiçeği gibi hassas çiçeklerin yağları "enfleurage" denilen oldukça pahalı bir işlemle elde edilir.
Herhangi bir şeyin yağı bu sebeple pahalıdır. Aktarlarda satılan ve 25-30 liraya aldığınız kayısı çekirdeği yağı, avokado yağı, biberiye yağı, vs gibi bilimum yağlar içlerinde büyük oranda ayçiçek yağı ya da başka ucuz yağlar barındırırlar.
Aktara, eczaneye girdiğinizde "abicim, ablacım, bu yağlar katkısızdır, doğaldır, %100'dür" falan deseler de, bilin ki ortada katkısız olan tek şey attıkları yalanlardır. Bunu diyen kişiden uzaklaşın çünkü bilin ki sizi ayakta sevmeye çalışıyordur.
15 ml yağ çıkarabilmek için kilolarca o meyveden, bitkiden, çekirdekten kullanmanız gerekir. Kayısının kilosu bahçeden gidip aldığınızda beş lirayken, 15 ml kayısı yağı alabilmek için belki 100 kilo meyve kullanacak adamın, tutup da onun yağını 30 liradan satmasına imkan yok.
Sorunuza gelirsek, evet yağı alınmamış gül suyu pahalıdır çünkü maliyeti pahalıdır. Gül suyu, katkısız olsa da ucuzdur çünkü maliyeti ucuzdur. Gerçek gül yağını alabilirsiniz. Gül suyunu da ayrıca kullanabilirsiniz.
Ben gül yağını kremlerimin içine karıştırırım, direkt cilde uygulayacağınız bir yağ değil zira.
0
Olric
evde üç kişi yaşıyoruz, her gün de dışarı çıkınca malum çamaşır sık yıkanıyor. çamaşırları asmak çok gereksiz ve uzun bir işlem gibi geliyor. öyle aman aman bir para kazanmıyoruz, ben daha çalışmaya yeni başladım. o yuzden bir yandan da asıver eline mi yapışacak diyorum ama böyle şeyler de insanın h
evde üç kişi yaşıyoruz, her gün de dışarı çıkınca malum çamaşır sık yıkanıyor. çamaşırları asmak çok gereksiz ve uzun bir işlem gibi geliyor.
öyle aman aman bir para kazanmıyoruz, ben daha çalışmaya yeni başladım. o yuzden bir yandan da asıver eline mi yapışacak diyorum ama böyle şeyler de insanın hayat kalitesini arttırıyor. geçenlerde robot süpürge aldık rahatlıkmış yani.
sizce kurutma makinesi ne kadar ihtiyaçtır?
öyle aman aman bir para kazanmıyoruz, ben daha çalışmaya yeni başladım. o yuzden bir yandan da asıver eline mi yapışacak diyorum ama böyle şeyler de insanın hayat kalitesini arttırıyor. geçenlerde robot süpürge aldık rahatlıkmış yani.
sizce kurutma makinesi ne kadar ihtiyaçtır?
0
kurutma makinesi cok guzel bir sey. bir kere yaz kis, istedigin kiyafet birkac saatte temizlenip giymeye hazir oluyor. camasir asmamak da buyuk luks. zaten katlamakla ugrasiyorsun, yeri geliyor utu yapiyorsun. as, bekle, asacak yer derdi falan kalmiyor.
ama bir de kotu yanlari var; bazi kiyafetler birazcik cekebiliyor, biraz da erken yipraniyor.
robot supurge mi kurutma makinesi mi deseler kurutma makinesini secerim. ikisi de var su an.
ama bir de kotu yanlari var; bazi kiyafetler birazcik cekebiliyor, biraz da erken yipraniyor.
robot supurge mi kurutma makinesi mi deseler kurutma makinesini secerim. ikisi de var su an.
0
Zorunlu ihtiyaç değil belki ama bence çok büyük rahatlık. Benim iki kedim var. O yüzden belki de benim açımdan olmazsa olmaz ama illa kedi tüyünden muzdarip olmaya gerek yok. Çamaşırları yıkandıktan hemen sonra atıyorum kurutmaya. Kuruyunca da beklemeden çıkarıp hemen katlıyorum. Bu sayede kot pantolonları falan ütülemeye gerek kalmıyor. Kurutma yokken her şey buruş buruş oluyordu.
0
Nevresim battaniye paspas havlu ve çoraplar için süper . Ama diğer kıymetli kıyafetlerimi atmıyorum birkaç acı tecrübe sonrasında.
0
Askerde çamaşırlarımı yıkattığım yer kurutup veriyordu. Kurutma makinesi inanılmaz yıpratıyor kıyafetleri. Bir süre sonra kıyafetlerin renkleri solar. Hatta uzun süreli kullanımda kıyafetler zayıflar, yırtılır.
0
Kurutma makinesi kadar sevdiğim başka bir beyaz eşya yok.
Kıyafetin üstündeki havı, kılı, tüyü, saçı, her şeyi mü-kem-mel topluyor. Yünlüler hariç her şeyi de atıyorum. Kedim yokken kullanmaya başladım, memnundum. Artık kedim de var, daha da memnunum.
Kıyafetin üstündeki havı, kılı, tüyü, saçı, her şeyi mü-kem-mel topluyor. Yünlüler hariç her şeyi de atıyorum. Kedim yokken kullanmaya başladım, memnundum. Artık kedim de var, daha da memnunum.
0
cok buyuk ihtiyac. kiyafetleri mahvetti diyenler buyuk ihtimalle yanlis kullaniyor. cogu durumda en dusuk sicaklikta kurutmak yeterli. Bir de kiyafet varsin biraz eskisin, mezara mi goturucem.
bulasik makinesiz yapabilirim ama kurutma makinesiz yapamam.
bulasik makinesiz yapabilirim ama kurutma makinesiz yapamam.
0
Yaklasik 15 yildir kullaniyorum. Gecenlerde bozuldu. Camasir asmak, kurutmak zulum geliyor. Oyle diyim...
0
kurutma makinesi çamaşırları çok kırıştırıyor. çamaşırları asarken harcadığınız zahmet ütüye ekleniyor yani. bende 10 yıldır var, çamaşır acele lazım değilse kullanmıyorum
0
benim çamaşır asma yerim olmasına rağmen yine de kurutucuya atıyorum. dışarının isli,pis havası çamaşırı mahvediyor. olmamasını düşünemezdim şahsen. yaktığı her watt helal olsun.
0
Bunları yazdıktan sonra gidip sarılacağım kadar büyük bir ihtiyaç benim için. Bayılıyorum ona. Nevresim, bazı battaniyeler, havlular, ev kıyafetleri ve iç çamaşıları gibi insanı yoran şeyler için çok büyük rahatlık. Ama pahalı ya da narin kıyafetlerimi atmıyorum. Dışarıda giydiğim hiçbir şeyi atmıyorum.
Çamaşırların ömrünü gerçekten kısaltıyor.
Çamaşırların ömrünü gerçekten kısaltıyor.
0
büyük ihtiyaçtır. spor kıyafetleri ve çok hassas + yünlü çekecek şeyler hariç her şeyi atıyoruz. markası modeli de en dandik en ucuz modeldir, yalnız yaşarken almıştım. evlendim hala aynısını kullanıyoruz gayet memnunuz.
0
İhtiyaç olup olmadığı gelir durumuna göre değişir.
Aman aman para kazanmıyorsanız varsın kalsın, aman aman para kazanınca alırsınız.
Aman aman para kazanmıyorsanız varsın kalsın, aman aman para kazanınca alırsınız.
0
Duyuruda ne kadar kurutma makinesi sorusu varsa altında hemen benim cevabımi bulabilirsiniz; öyle çok seviyorum. Bence bir evin olmazsa olmaz ihtiyaci. Ben çok hassas giysiler hariç her şeyi de atıyorum; şimdiye kadar bir sıkıntı yaşamadım.
0
Hem yıkayan hem kurutan model var bende. Onaylayanların hepsine katılıyorum. Çamaşırlar dışarıda kuruduğunda toz topluyor, is kokuyor. Evde kuruduğunda nem yapıyor, toz akarını artırıyor. alerji var bende, kurumuş çamaşırları toplamak, katlamak, ütülemek ızdırap benim için. Kurutma makinesi önemli icat.
Elektriği çok fazla tüketiyor. Bu nedenle çamaşırları yıkamak için makinenin kurutma kapasitesi kadar biriktiriyorum. Her kurutma 5-7 lira arasında elektrik tüketiyor, şantiye elektriği olduğu için. Konut tarifesinde de 2-3 lira tüketiyordur. Kullanma kılavuzunda yazan değeri kontrol edin.
Her şeyi kurutuyorum hassas kurutmada. Birde top var onu önerdiler. Kurutma süresini kısaltıp kırışıklığı azaltıyormuş. Faydasını gördüm. www.hepsiburada.com
Elektriği çok fazla tüketiyor. Bu nedenle çamaşırları yıkamak için makinenin kurutma kapasitesi kadar biriktiriyorum. Her kurutma 5-7 lira arasında elektrik tüketiyor, şantiye elektriği olduğu için. Konut tarifesinde de 2-3 lira tüketiyordur. Kullanma kılavuzunda yazan değeri kontrol edin.
Her şeyi kurutuyorum hassas kurutmada. Birde top var onu önerdiler. Kurutma süresini kısaltıp kırışıklığı azaltıyormuş. Faydasını gördüm. www.hepsiburada.com
0
Bizde de ikililerden var. Evet kurutuyor ama evimiz güneş alan bir ev olduğu için zaten çamaşırların kuruma sıkıntısı olmuyor, birkaç saate kurumuş oluyor. O yüzden kurutma fonksiyonunu kullanmıyoruz bile, çamaşırları aşırı eskitiyor yapısı gereği. Madem yeni başladın çalışmaya bence çok acele etme.
0
biz de yaklaşık 9-10 aydır kullanıyoruz ve gayet memnunuz. çamaşır makinası gibi deterjanı koyup başlatmalı bir makine değil tabi; ek olarak temizliği, su boşaltması, filtre temizliği gibi konuları oluyor ama yine de rahatlığın yanında bunlara alışıyorsunuz.
0
comeon
soru başlıkta?Hangi tarz diye sormayın herkes kendi tarzında beğendiğini yazsın.
soru başlıkta?
Hangi tarz diye sormayın herkes kendi tarzında beğendiğini yazsın.
Hangi tarz diye sormayın herkes kendi tarzında beğendiğini yazsın.
0
Seinfeld. Friends de komik ama tarzı farklı. The Office seven Seinfeld de sever. HİMYM seven de Friends sever.
0
Curb Your Enthusiasm, It's Always Sunny In Philadelphia, Peep Show, İngilizce altyazı ile takip edebilecekseniz The Mighty Boosh.
0
The Office
It's Always Sunny In Philadelphia
Weeds
It's Always Sunny In Philadelphia
Weeds
0
Black Books
The it crowd
Bu ikisine hunharca güldüğümü hatırlıyorum.
Le Dîner de Cons (1998) bu Fransız komedisi de çok iyidir.
The it crowd
Bu ikisine hunharca güldüğümü hatırlıyorum.
Le Dîner de Cons (1998) bu Fransız komedisi de çok iyidir.
0
@invictae çiçek taksi'den cennet mahallesi'ne kadar geniş bir yelpazesi olduğunu düşünüyorum :D
0
alko ikarus
e kitap okuyucu alacağım, karasız kaldım. bunlar hakkında hiç bilgim yok. hangisi almak daha makul olur? bütçem 1400 tl.
e kitap okuyucu alacağım, karasız kaldım. bunlar hakkında hiç bilgim yok. hangisi almak daha makul olur? bütçem 1400 tl.
0
Ben de arasında kalıp kobo clara hd modelinde karar kılmıştım. Benim tercihimi belirleyen fark kobo daki mavi ışık filtresi idi. Gece okumayı seven biriyseniz çok çok önemli.
0
Bahsedilen mod baş ağrısı yapmaması için. Renkleri gözü yormayacak şekilde filtreleme. Mum ışığı / Gece ışığı modu olarak da geçer.
0
Kindle'ların artık her modelinde entegre ışık var. Yani Paperwhite ile normal modelleri arasında kayda değer bir fark kalmadı.
Yurtdışında bir tanıdığınız, akrabanız, arkadaşınız falan var mı? Söyleyin, Avrupa'dan gelirken size bir tane bavuluna atıp getirsin. En yeni Kindle'ların bile Amazon'da şu anki fiyatı liraya vurunca 710 lira. Bir tane kendinize, bir tane de devlete almayın boşa. Yazıktır.
Mart-Nisan ve Ekim-Kasım gibi büyük indirimlere de sokuyorlar. Daha 6 ay önce 47 euroya aldım Kindle'ı.
Böyle 1400 lira diyince, üzüldüm.
Yurtdışında bir tanıdığınız, akrabanız, arkadaşınız falan var mı? Söyleyin, Avrupa'dan gelirken size bir tane bavuluna atıp getirsin. En yeni Kindle'ların bile Amazon'da şu anki fiyatı liraya vurunca 710 lira. Bir tane kendinize, bir tane de devlete almayın boşa. Yazıktır.
Mart-Nisan ve Ekim-Kasım gibi büyük indirimlere de sokuyorlar. Daha 6 ay önce 47 euroya aldım Kindle'ı.
Böyle 1400 lira diyince, üzüldüm.
0
Ben Kindle kullanıyorum ve memnunum. Aydınlık yerde zaten ışık kapalı kullanılıyor ve sorun olmuyor ama gece mavi ışık filtresi avantaj olabilir gerçekten @aslil in dediği gibi.
Kindle'ın avantajı dünyada yaygın olması. Bu yüzden redditte falan subredlerde sözlüktür ne bileyim fonttur bulmak kolay. Kitap sitelerinin doğrudan kindle'a gönder özelliği falan oldukça işe yarıyor. Ayrıca tarayıcı uzantıları var web sayfasını doğrudan düzenleyip kindle'a gönderiyor makale gibi.
Yani makale okuyacaksanız pdf indirip kabloyla bağlanıp içine atma derdinden falan kurtarıyor.
Bir de Tolstoyevski şu podcastinde (git: open.spotify.com onyx boox okuyucunun reklamını yapmıştı. Ben podcasti telefonuma indirerek dinlediğim için duyuyorum ancak artık online dinlerken o kısımlar yok sanırım değiştirilmiş. Neyse demişti ki üzerine not alma özelliği varmış kalemiyle falan baya beğendim emektar kindle'ı ortak kullanıyoduk hanıma bıraktım ben buna geçtim demişti. Belki makale okuaycaksanız böyle bi özellik de faydalı olabilir.
Ha dümdüz yolda belde taşımak içinse kindle daha güvenli bi seçim olur. Asla aldığınıza pişman olmazsınız. (Benimki paperwhite 10th gen)
edit: kindle'da pdf açamadığınızı nerden çıkardınız @co2
Kindle'ın avantajı dünyada yaygın olması. Bu yüzden redditte falan subredlerde sözlüktür ne bileyim fonttur bulmak kolay. Kitap sitelerinin doğrudan kindle'a gönder özelliği falan oldukça işe yarıyor. Ayrıca tarayıcı uzantıları var web sayfasını doğrudan düzenleyip kindle'a gönderiyor makale gibi.
Yani makale okuyacaksanız pdf indirip kabloyla bağlanıp içine atma derdinden falan kurtarıyor.
Bir de Tolstoyevski şu podcastinde (git: open.spotify.com onyx boox okuyucunun reklamını yapmıştı. Ben podcasti telefonuma indirerek dinlediğim için duyuyorum ancak artık online dinlerken o kısımlar yok sanırım değiştirilmiş. Neyse demişti ki üzerine not alma özelliği varmış kalemiyle falan baya beğendim emektar kindle'ı ortak kullanıyoduk hanıma bıraktım ben buna geçtim demişti. Belki makale okuaycaksanız böyle bi özellik de faydalı olabilir.
Ha dümdüz yolda belde taşımak içinse kindle daha güvenli bi seçim olur. Asla aldığınıza pişman olmazsınız. (Benimki paperwhite 10th gen)
edit: kindle'da pdf açamadığınızı nerden çıkardınız @co2
0
duygusuzromantik
söyle kallavi film önerisi yapabilir misiniz?en son the gentlemani izledim, bayagi begendim. klasik iyi filmler izlendi. kenarda kösede kalmis güzel filmleri soruyorum:)önerilere acigim.
söyle kallavi film önerisi yapabilir misiniz?
en son the gentlemani izledim, bayagi begendim. klasik iyi filmler izlendi. kenarda kösede kalmis güzel filmleri soruyorum:)
önerilere acigim.
en son the gentlemani izledim, bayagi begendim. klasik iyi filmler izlendi. kenarda kösede kalmis güzel filmleri soruyorum:)
önerilere acigim.
0
0
@cemallamec
cok sagol, bu listelere hic bakmamistim kac senelik reddit kullanicisi olarak, süper oldu.
bunun yaninda yine önerilere acigim arkadaslar.
cok sagol, bu listelere hic bakmamistim kac senelik reddit kullanicisi olarak, süper oldu.
bunun yaninda yine önerilere acigim arkadaslar.
0
Distopya izlemek için: The Lobster
Eğlenmek için: 11:14
Sakin ve sade bir film için: Once
Eğlenmek için: 11:14
Sakin ve sade bir film için: Once
0
@alttaraf
extraction degil mi? seyrettim onu, cekimler süper film eglencelik izlenir, taken stayla.
extraction degil mi? seyrettim onu, cekimler süper film eglencelik izlenir, taken stayla.
0
son üç ayda izlediğim filmlere baktım mubi'den. en beğendiğim ikisi forushande (2016, iran) ve seppuku (1962, japonya) olmuş. beş yıldız vermişim ikisine de.
0
nymphomaniac (+18)
nocturnal animals
lost highway veya lynchden seçin
kelebekler
first reformed
on body on soul
birdman
nocturnal animals
lost highway veya lynchden seçin
kelebekler
first reformed
on body on soul
birdman
0
Bugün izledim Le Herrison yaşam ve ölümü sorgulatan mutlu eden hüzünlendiren aşırı tatlı nahif bir film. Kendisi benim için kıyıda köşede kalmıştı
0
clayton
Arkadaşlar herkese iyi akşamlar. Yaklaşık 3 hafta önce iş çıkışı saatlerinde kavşakta beklediğim sırada polisten kaçan 17 yaşında ehliyetsiz şahıs, aracıma sürücü tarafından yüksek hızla çarptı. Aracın karoserinin sağlam olması ve emniyet kemeri sayesinde çok ağır bir kazayı ufak bir kırıkla "L3 omu
Arkadaşlar herkese iyi akşamlar.
Yaklaşık 3 hafta önce iş çıkışı saatlerinde kavşakta beklediğim sırada polisten kaçan 17 yaşında ehliyetsiz şahıs, aracıma sürücü tarafından yüksek hızla çarptı. Aracın karoserinin sağlam olması ve emniyet kemeri sayesinde çok ağır bir kazayı ufak bir kırıkla "L3 omurga aksesuar kemiği" atlattım. Sinirlerde de herhangi bir sorun olmadı şükür. His kaybı, felç durumu vs yok.. Kırığın ise çelik bel korse yardımıyla, ortalama 6-8 haftalık bir süreçte kaynayacağını söyledi doktor. Ağrılarım kısmen devam ediyor ve şu an istirahat halindeyim.
Bu süreçte telefonumu sürekli olarak farklı yerlerden tazminat ve sigortadan para almak için danışmanlık hizmeti vermek isteyen firmalar rahatsız ediyor. Ayağa kalkamadığım için bu işlere henüz vakit ayırıp araştırma fırsatım olmadı. Bu sebepten ötürü de arayan kişileri sallıyorum.
Nasıl olacak bu işler?
Yaklaşık 3 hafta önce iş çıkışı saatlerinde kavşakta beklediğim sırada polisten kaçan 17 yaşında ehliyetsiz şahıs, aracıma sürücü tarafından yüksek hızla çarptı. Aracın karoserinin sağlam olması ve emniyet kemeri sayesinde çok ağır bir kazayı ufak bir kırıkla "L3 omurga aksesuar kemiği" atlattım. Sinirlerde de herhangi bir sorun olmadı şükür. His kaybı, felç durumu vs yok.. Kırığın ise çelik bel korse yardımıyla, ortalama 6-8 haftalık bir süreçte kaynayacağını söyledi doktor. Ağrılarım kısmen devam ediyor ve şu an istirahat halindeyim.
Bu süreçte telefonumu sürekli olarak farklı yerlerden tazminat ve sigortadan para almak için danışmanlık hizmeti vermek isteyen firmalar rahatsız ediyor. Ayağa kalkamadığım için bu işlere henüz vakit ayırıp araştırma fırsatım olmadı. Bu sebepten ötürü de arayan kişileri sallıyorum.
Nasıl olacak bu işler?
0
geçmiş olsun. sorunuza cevap değil ama rahatsız etti dediniz diye soruyorum. kim satıyor bu bilgileri? nasıl ulaşıyorlar size? merak içindeyim.
0
@sttc bilginin kaynağı acil servisler gibi. Bilgiyi ele geçirme şekillerini bilmiyorum ama sadece kazazedelerin iletişim bilgilerine ulaşıyorlar. Arayanların tamamı kaza nasıl oldu, ne zaman oldu, sizde sorun ne gibisinden sorular soruyor. Ücretsiz avukat yönlendirmek istiyorlar yüzyüze görüştürmek için. Farklı bir iş kolu olmuş ama etik değil.
0
Doğrudan benzer bir olayı yaşayan taraf olarak söylüyorum. bu kişiler bu bilgileri hastanelerden elde ediyor. ölüm/yaralamalı trafik kazası kaydı tutuyor hastaneler. bu kayıtlar sayesinde insanları arayıp sigorta firmalarından para koparma gayretleri var. Evet yasal olarak bir hak doğmuş olabilir ancak bunu mağdurun talep etmesi gerekir. Şöyle; yaşadığınız olay için öncelikle geçmiş olsun ancak tedaviniz sonrası bir şikayetiniz yoksa ve aracınızın maddi hasarını karşı taraftan halihazırda tanzim ettiyseniz bir talebinizin olmaması gerekir. bu avukatlar sizi bulup size hastanelerden %5-10 iş görmez/engelli raporu aldırıp sigorta firmalarına dava yoluna gidiyorlar. kanımca bu raporlar bile şaibeli ve rüşvetle sağlanıyor olabilir. bu sayede size 5-10 bintl para verip sizden aldıkları vekaletname ile sigorta şirketlerinden 15-20 bin belki daha fazlasını almak için uğraşıyorlar.
bu mekanizmayı denetleyen, engelleyen bir yapı olmadığı için bu iş dolandırıcılık boyutuna da varmış durumda. mağdurlardan para alıp dava bile açmadan ortadan kaybolan sahte avukatlar bile duydum :)
varsa bir şikayetiniz karşı tarafın ya da kendi sigorta şirketinizi kendiniz arayıp bilgi edinin.sigorta şirketleri kazadan haberdar ve sizin yaralandığınızı bildiği için yardımcı olacaklardır. şikayetiniz yoksa da hayatınıza devam edin. 5-10 bin tl için 17 yaşında bir haytanın hayatını karartmayın. affeden, bağışlayan olun.
sigorta vb detaylı bilgi için bana ulaşabilirsiniz. tekrar geçmiş olsun.
bu mekanizmayı denetleyen, engelleyen bir yapı olmadığı için bu iş dolandırıcılık boyutuna da varmış durumda. mağdurlardan para alıp dava bile açmadan ortadan kaybolan sahte avukatlar bile duydum :)
varsa bir şikayetiniz karşı tarafın ya da kendi sigorta şirketinizi kendiniz arayıp bilgi edinin.sigorta şirketleri kazadan haberdar ve sizin yaralandığınızı bildiği için yardımcı olacaklardır. şikayetiniz yoksa da hayatınıza devam edin. 5-10 bin tl için 17 yaşında bir haytanın hayatını karartmayın. affeden, bağışlayan olun.
sigorta vb detaylı bilgi için bana ulaşabilirsiniz. tekrar geçmiş olsun.
0
“17 yasindaki bir hayta” bir insanin olumune de yol acabilirdi! ben olsam direkt dava acardim. guzel bir ders olsun diyecegim ama ders falan da olmaz.
0
öncelikle geçmiş olsun. yorumlarda yazılanları okudukça daha da üzüldüm.
arkadaşlar, sigorta şirketleri veya avukatlar olmazsa 17 yaşındaki velet yarın daha kötü olaylarda da yer alabilir. caydırıcı bir ceza gereklidir.
avukatlar ile ilgili yazılan diğer yanlış yorumlara da şöyle bir açıklık getireyim; kazazedelerin bilgilerini araç sigorta şirketi zorunlu olarak bildirmektedir. yaralanma durumu da olduğu için kamu davası olma ihtimali de göz önünde bulundurulur. ve ne yazık ki ülkemizde dava açma hakkı olduğunu bilmeyen ve canıyla uğraştığı için bu işlere akıl yoramayan tonlarca insan var. avukatlar da bu insanların hakkını arıyor ve koruyor sigorta şirketleriyle birlikte ki 17 yaşında ehliyetsiz şekilde trafiğe çıkan ve çıkarttıran daha dikkatli davransın böyle süreçlerden sonra.
o yüzden gönül rahatlığıyla bir avukatla anlaşıp dilekçe takip, yanlış oldu kabul görmedi vs. ugrasmayın, kafanız ağrımasın. avukat ve sigorta şirketi takip etsin durumu, siz de kendi işlerinize kafa yorun. herkes kendi ekmeğini yesin.
arkadaşlar, sigorta şirketleri veya avukatlar olmazsa 17 yaşındaki velet yarın daha kötü olaylarda da yer alabilir. caydırıcı bir ceza gereklidir.
avukatlar ile ilgili yazılan diğer yanlış yorumlara da şöyle bir açıklık getireyim; kazazedelerin bilgilerini araç sigorta şirketi zorunlu olarak bildirmektedir. yaralanma durumu da olduğu için kamu davası olma ihtimali de göz önünde bulundurulur. ve ne yazık ki ülkemizde dava açma hakkı olduğunu bilmeyen ve canıyla uğraştığı için bu işlere akıl yoramayan tonlarca insan var. avukatlar da bu insanların hakkını arıyor ve koruyor sigorta şirketleriyle birlikte ki 17 yaşında ehliyetsiz şekilde trafiğe çıkan ve çıkarttıran daha dikkatli davransın böyle süreçlerden sonra.
o yüzden gönül rahatlığıyla bir avukatla anlaşıp dilekçe takip, yanlış oldu kabul görmedi vs. ugrasmayın, kafanız ağrımasın. avukat ve sigorta şirketi takip etsin durumu, siz de kendi işlerinize kafa yorun. herkes kendi ekmeğini yesin.
0
Tazminat hesaplaması yapılırken şu temel unsurlar göz önünde bulundurulur:
Mağdurun yaşı ve mesleği
Gelir seviyesi
Çalışma gücü kaybı oranı (maluliyet oranı)
Hastane ve rehabilitasyon masrafları
Geçici veya kalıcı sakatlık durumu
Bakıcı ihtiyacı
Manevi tazminat talepleri
Bu unsurlar uzman bilirkişiler tarafından değerlendirilerek, belirli hukuki hesaplama yöntemleriyle tazminat miktarı belirlenir.
cozumavukatlik.org
Mağdurun yaşı ve mesleği
Gelir seviyesi
Çalışma gücü kaybı oranı (maluliyet oranı)
Hastane ve rehabilitasyon masrafları
Geçici veya kalıcı sakatlık durumu
Bakıcı ihtiyacı
Manevi tazminat talepleri
Bu unsurlar uzman bilirkişiler tarafından değerlendirilerek, belirli hukuki hesaplama yöntemleriyle tazminat miktarı belirlenir.
cozumavukatlik.org
0
arabanin parasi + isgöremez durumdaki maddi kaybinizin karsilanmasi + manevi tazminat
cok temiz para karsim. hayrini gör.
maluliyet döneminde evde bakicim vardi + yemegimi hep disaridan istemem gerekti + evimin temizlenmesi gerekti gibi sebepler geliyor, siz is yerinden maasinizi almis olsaniz dahi.
cok temiz para karsim. hayrini gör.
maluliyet döneminde evde bakicim vardi + yemegimi hep disaridan istemem gerekti + evimin temizlenmesi gerekti gibi sebepler geliyor, siz is yerinden maasinizi almis olsaniz dahi.
0
hede hodo
N&d diyebilir miyiz? Siz ne kullanıyorsunuz?
N&d diyebilir miyiz? Siz ne kullanıyorsunuz?
0
Diyemeyiz. Çünkü en iyi mama diye bir şey yok. Benim kedime iyi gelen mama var, senin kendine iyi gelen mama var.
Ben sürekli aynı mamayı kullanmıyorum. Şu an brit care kullanıyorum ama.
Ben sürekli aynı mamayı kullanmıyorum. Şu an brit care kullanıyorum ama.
0
Bu soruya hep aynı şeyi yazıyorum, N&D ev kedileri için pek faydalı değil. Bizim kedide cilt/mantar problemi oldu ve veteriner direkt mamaya bağladı, N&D gibi yüksek protein içerikli mamaların bizimki gibi evden çıkmayan, sıcak iklimde göt büyüten kedilerin karaciğerine fazla yüklendiğini söyledi. Pro Plan, Hills ya da Royal Canin kullanın dedi. Şimdi somonlu Pro Plan yiyor, arada değiştiriyoruz.
0
N&D düşük tahıllı kısırlaştırılmış kedi maması kullanıyorum 2 kedim içinde, kullandığımdan beri genelde yayılıp yatan 6 yaşındaki göbekli kedim fitleşmeye ve oyun oynamaya başladı, ayrıca iki kedimde de tüylerinde farkedilir bir iyileşme oldu, yumuşacık parlak parlak oldular.
0
N&D'nin düşük tahıllı ve tahılsız diye seçenekleri var. Düşük tahıllı olanı baya iyi bence.
Ben eskiden royal canin ve pro plan alıyordum değiştirerek. 8-9 yıl falan bunları verdim, bir sorun da yoktu. Sonra kedilerden birinde egzama oldu. (2 kedim var, büyük olan kedimde egzama oldu) Derisinde yaralar çıktı. Veteriner mamadan olduğunu ve yaşlandıkça hassasiyeti arttığı için egzama olduğunu söyledi. Birkaç farklı mama denedik o dönem veterinerle, çünkü mamanın içeriğindeki hangi maddenin bizim kediye iyi gelmediğini denemeden bilemezmişiz. birkaç ay kadar sürdü bu egzamaları ve bir türlü doğru mamayı bulamadık. En sonunda "ND Düşük tahıllı balıklı ve portakallı" olan mamasını aldığımda kedimin egzamaları geçti. O günden beri de hep onu alıyorum.
Fusha'nın da dediği gibi her kediye iyi gelen mama başka oluyor.
Hiç yapmadım ama sanırım genel kanı kedinin yemeğini evde hazırlamanın en iyisi olduğu. Şuraya bir göz atabilirsin güzel yazmış.
www.suzionline.com
Ben eskiden royal canin ve pro plan alıyordum değiştirerek. 8-9 yıl falan bunları verdim, bir sorun da yoktu. Sonra kedilerden birinde egzama oldu. (2 kedim var, büyük olan kedimde egzama oldu) Derisinde yaralar çıktı. Veteriner mamadan olduğunu ve yaşlandıkça hassasiyeti arttığı için egzama olduğunu söyledi. Birkaç farklı mama denedik o dönem veterinerle, çünkü mamanın içeriğindeki hangi maddenin bizim kediye iyi gelmediğini denemeden bilemezmişiz. birkaç ay kadar sürdü bu egzamaları ve bir türlü doğru mamayı bulamadık. En sonunda "ND Düşük tahıllı balıklı ve portakallı" olan mamasını aldığımda kedimin egzamaları geçti. O günden beri de hep onu alıyorum.
Fusha'nın da dediği gibi her kediye iyi gelen mama başka oluyor.
Hiç yapmadım ama sanırım genel kanı kedinin yemeğini evde hazırlamanın en iyisi olduğu. Şuraya bir göz atabilirsin güzel yazmış.
www.suzionline.com
0
Diyemeyiz, acana ile orjen var pratikte. Ama teoride her kediye iyi gelen mama farklı, üstte de anlatılmış zaten.
Biz N&D düşük tahıllı kısırlaştırılmış mama kullanıyoruz, tüy sağlığı dahil her şey sorunsuz.
Biz N&D düşük tahıllı kısırlaştırılmış mama kullanıyoruz, tüy sağlığı dahil her şey sorunsuz.
0
Benim sıkıntı göbeğindeki yağlanma. Günde 50 gr filan veriyorum. 3 yaşında sayılır. Kısır, dişi. Hareket de ettirmeye çalışıyoruz ama acaba eksik bi şey mi yapıyorum diye ben kendimi sorguluyorum. Mama değişikliğine gitsem hangisine geçeceğim bilmiyorum. Veteriner hekim proplan önermişti ama nasıl bi içeriği olduğu da araştırıldığında maalesef çok iyi olmadığı da ortaya çıkıyor. Bilmiyorum.
0
Kediden kediye değişiyor o.
Bizim Pençe,(adı budur kendisinin) Whiskas seviyor çoğu zaman mesela.
Bizim Pençe,(adı budur kendisinin) Whiskas seviyor çoğu zaman mesela.
0
En iyi mamayı bulmak için farklı markaların içeriklerini karşılaştırmak ve kedinizin mamaya nasıl tepki verdiğini gözlemlemek en doğru yöntem olacaktır. Unutmayın, kedinizin tüylerinin parlak, enerjisinin yüksek olması ve sağlıklı bir dışkılama düzenine sahip olması, doğru mamayı bulduğunuzun en önemli işaretleridir. Önerdiğim kedi mamaları(www.dudopet.com) var mıdır vardır ama kedinize göre seçin derim. hill's kullanıyorum ben
0
evde su an yas mama olarak lucky lou, animonda carny, feringa ve mjamjam var. dönüsümlü olarak farkli bir konserve aciyorum.
gencken atistirmalik olsun diye purizon ve acana veriyorduk ara ögünlerde ama 8 yastan sonra biraktik. fazla kilo aldiriyordu artik. zaten eskisi kadar atistirmalik da vermiyoruz, anca evde olmadigimizda koyuyoruz. onda da bu siralar lucky lou senior kullaniyoruz
kedilerde göbekteki yaglanma fazla kiloya isaret degil. primordial pouch deniyor ona, bircok biyolojik ve fiziksel özelligi var. mesela yüksek yerlerden atlarlarken ya da baska kedilerle kavga ederlerken ic organlarini karinlarina gelen darbelerden koruyor. ayni zamanda kosarken ve atlarken esneklik kazandiriyor, vs. kisir yetiskin ev kedisinin bebeklik döneminden sonra 4 kilo olmasini beklemek kediye haksizlik.
gencken atistirmalik olsun diye purizon ve acana veriyorduk ara ögünlerde ama 8 yastan sonra biraktik. fazla kilo aldiriyordu artik. zaten eskisi kadar atistirmalik da vermiyoruz, anca evde olmadigimizda koyuyoruz. onda da bu siralar lucky lou senior kullaniyoruz
kedilerde göbekteki yaglanma fazla kiloya isaret degil. primordial pouch deniyor ona, bircok biyolojik ve fiziksel özelligi var. mesela yüksek yerlerden atlarlarken ya da baska kedilerle kavga ederlerken ic organlarini karinlarina gelen darbelerden koruyor. ayni zamanda kosarken ve atlarken esneklik kazandiriyor, vs. kisir yetiskin ev kedisinin bebeklik döneminden sonra 4 kilo olmasini beklemek kediye haksizlik.
0
Brit Care kullanıyordum. Veteriner böbrek hastalığı başlangıcı ibareleri olduğu için özel mamaya geçmem gerektiğini söyledi. Şimdi Hills'in böbrek için özel mamasını vermeye başladım. Benim kedi minyonluktan ve narinlikten ölecek yapıda olduğu için kilo kontrolüne uygun mama konusunda çok yardımcı olamayacağım ne yazık ki.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
The Patronus Charm olarak da bilinen, Ruh Emicileri kovan büyüden bahsediyorum. Patronus büyünüzün oluşturduğu gümüşi sisin hangi hayvan formunda görünmesini isterdiniz? Ben unicorn olsun isterdim. Şunu da hatırlayın:"Hiçbir iki insanın büyüsü aynı hayvanı üretmiyor" diyordu Lupin. Sonra gerçi gördü
The Patronus Charm olarak da bilinen, Ruh Emicileri kovan büyüden bahsediyorum.
Patronus büyünüzün oluşturduğu gümüşi sisin hangi hayvan formunda görünmesini isterdiniz? Ben unicorn olsun isterdim.
Şunu da hatırlayın:
"Hiçbir iki insanın büyüsü aynı hayvanı üretmiyor" diyordu Lupin. Sonra gerçi gördük ki, Snape'in büyüsü Lily'nin ölümünden sonra dişi geyiğe(doe) dönüşüyor.
Patronus büyünüzün oluşturduğu gümüşi sisin hangi hayvan formunda görünmesini isterdiniz? Ben unicorn olsun isterdim.
Şunu da hatırlayın:
"Hiçbir iki insanın büyüsü aynı hayvanı üretmiyor" diyordu Lupin. Sonra gerçi gördük ki, Snape'in büyüsü Lily'nin ölümünden sonra dişi geyiğe(doe) dönüşüyor.
0
Lupin öyle bir şey demiyor yalnız kitapta :/
Ayrıca Tonks’unki de Lupin’inkine benzemişti.
Ben sanırım kırlangıç ya da flamingo olsun isterdim :D
Ayrıca Tonks’unki de Lupin’inkine benzemişti.
Ben sanırım kırlangıç ya da flamingo olsun isterdim :D
0
@helena, evet diyor:
Harry had a sudden vision of himself crouching behind a Hagrid-sized figure holding a large club. Professor Lupin continued, ‘The Patronus is a kind of positive force, a projection of the very things that the Dementor feeds upon – hope, happiness, the desire to survive – but it cannot feel despair, as real humans can, so the Dementors can’t hurt it. But I must warn you, Harry, that the Charm might be too advanced for you. Many qualified wizards have difficulty with it.’
‘What does a Patronus look like?’ said Harry curiously.
‘Each one is unique to the wizard who conjures it.’
‘And how do you conjure it?’
‘With an incantation, which will work only if you are concentrating, with all your might, on a single, very happy memory.’ Harry cast about for a happy memory.
Her büyücünün patronus büyüsü kendisine özgü. Umbridge ve McGonagall da kedi üretiyorlar ama aynı kedi olmuyor sonuçta. McGonagall'ın büyüsü tekir üretiyordu mesela ama Umbridge İran kedisi üretiyordu.
Harry had a sudden vision of himself crouching behind a Hagrid-sized figure holding a large club. Professor Lupin continued, ‘The Patronus is a kind of positive force, a projection of the very things that the Dementor feeds upon – hope, happiness, the desire to survive – but it cannot feel despair, as real humans can, so the Dementors can’t hurt it. But I must warn you, Harry, that the Charm might be too advanced for you. Many qualified wizards have difficulty with it.’
‘What does a Patronus look like?’ said Harry curiously.
‘Each one is unique to the wizard who conjures it.’
‘And how do you conjure it?’
‘With an incantation, which will work only if you are concentrating, with all your might, on a single, very happy memory.’ Harry cast about for a happy memory.
Her büyücünün patronus büyüsü kendisine özgü. Umbridge ve McGonagall da kedi üretiyorlar ama aynı kedi olmuyor sonuçta. McGonagall'ın büyüsü tekir üretiyordu mesela ama Umbridge İran kedisi üretiyordu.
0
bunun resmi pottermore sitesinde testi var. çözünce benimki siyah-beyaz kedi çıkmıştı.
0
ejderha ya da anka olmak isterdim fakat olağanüstü bir kişilik olmadığımdan çok da olası olmazdı. o yüzden tercihimi arı kuşundan yana kullanıyorum.
0
en sevdiğim hayvan ayı.Bi hayvan olsam boz ayı olmak isterdim. Patronusumun da bir boz ayı olmasını isterdim herhalde. Ayı <3
0
@konusma ben konusuyorum
Evet herkesin kendine özgü de türkçe olarak yazdığın kısım sanki “kimseninki asla aynı olamaz” gibi bir hava uyandırdı ondan şeyettim :)
Evet herkesin kendine özgü de türkçe olarak yazdığın kısım sanki “kimseninki asla aynı olamaz” gibi bir hava uyandırdı ondan şeyettim :)
0
arkadaşlar araya girmek istemezdim ama:"wake up you need you need to make money!"
youtu.be
edit: hehe :)
youtu.be
edit: hehe :)
0
0
Aslan olmalıydı. Sinirlendiğimde istem dışı bir ses çıkarıyorum, aynı sesi sebepsiz yere ıslanınca (ani bastıran yağmur vb) da çıkardığımı farkettim. Ses aslanların çıkardığı kükreme sese benziyor. Bende bir sıkıntı var ya :(
0
mehmed resad
gölgeleri bu şekilde çizgiyle veren ve sade?
gölgeleri bu şekilde çizgiyle veren ve sade?
0
0
0
Kabaca, bu tekniğin adı hatching'dir. Yeni bir teknik değil, high renaissance döneminde, özellikle Raphael'in eskizlerinde görmek bile mümkün. Ancak koyduğunuz resimdeki teknik daha çok pop-art'tan sonra ortaya çıkmış, nispeten modern çizgiler. Son dönemlerde buna ayrı bir isim verdilerse bilmiyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
Gecenizi şenlendirecek 5,5 dakika: https://www.youtube.com/watch?v=5530I_pYjbo
Gecenizi şenlendirecek 5,5 dakika: www.youtube.com
0
bu reyçıl ve cun videolarını çok severdim ama bu adamın videoları sanat resmen. yemek pişirme videoları falan da harika video atınca eteğimi tutarak havaya zıplıyorum resmen dizlerimi kırarak.
0
Ben bunu izlemistim, tipik anne gibi konuscam ama; kedileri de sevmeme ragmen o mutfakta yapilan yemekten yemem valla. Kedi tezgahin direkt ustunde, hem de uzun tuylu... Hele orda bi arka bacaklariyla kasinasi gelse adami anca Ugur Dundar paklar.
0
kedinin mutfağa girmesine ben de karşıyım. Muhtemelen ben de huylanırdım ama kedileri çok güzel. Çok akıllı. Benim her hayvanım sayko çıktı :(
0
basond
sb (hep bunu yapmak istemiştim.)
sb (hep bunu yapmak istemiştim.)
0
aa aklıma geldi bir de pecan var.
gerçi hayatımda bir kere yedim ama "en sevdiğim" diyebilirim sanırım yine de :)
gerçi hayatımda bir kere yedim ama "en sevdiğim" diyebilirim sanırım yine de :)
0
fındık içi ve hurma (sert, medine hurması) birlikte çok iyi gidiyor. ya da ceviz içi ve tariş kuru incir. yanında da çay tabii.
0
1. sam fistigi
2. taze findik (alerjim oldugu icin yiyemiyorum)
3. taze ceviz ici
2. taze findik (alerjim oldugu icin yiyemiyorum)
3. taze ceviz ici
0
Giresun'luyum, kavrulmus kaliteli findigi cok severim ama antep fistigini daha fazla seviyorum. Pek paraya kiyip almam ama premium kuruyemislerden makademya da guzel gidiyor.
0
ermanen
evet çok merak ettim pazar pazar..
evet çok merak ettim pazar pazar..
0
dalga geçip, ciddi ciddi yorum yapmayanları tiklemem ben. bir de küfür ya da aşağılayıcı, ukala konuşma tarzı varsa çok çok haklı bir argüman savunmadığğı sürece tiklemem.
öbür türlü adabıyla yapılan bana uymayan yorumları tiklerim.
öbür türlü adabıyla yapılan bana uymayan yorumları tiklerim.
0
